Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ülkenin nükleer doktrininde önemli değişikliklere imza atarak, nükleer silah kullanımına yönelik tehdit algısını genişletti. Yeni düzenlemeler, Rusya’nın nükleer yanıt vermeyi değerlendireceği durumların çerçevesini daha da esnetiyor. Bu karar, Ukrayna savaşının 1000. gününe denk gelirken, ABD’nin Ukrayna’ya uzun menzilli füze kullanım izni vermesinin ardından geldi.
Doktrindeki değişiklikler neler?
Nükleer Güç Destekli Saldırılar: Putin’in onayladığı değişikliklere göre, bir nükleer güç tarafından desteklenen konvansiyonel bir saldırı, nükleer bir tehdit olarak değerlendirilecek. Bu, Rusya’nın nükleer yanıt verme eşiğini düşürmesi anlamına geliyor.
Konvansiyonel Tehditlere Nükleer Yanıt: Rusya, büyük çaplı füze, İHA veya hava saldırılarını da nükleer doktrin kapsamına aldı. Kritik altyapılara yönelik saldırılar, Moskova tarafından doğrudan bir tehdit olarak algılanacak.
Müttefiklere Yönelik Saldırılar: Belarus gibi Rusya’nın müttefik ülkelerine yapılacak saldırılar, doğrudan Rusya’ya karşı bir tehdit olarak değerlendirilecek. Bu, Rusya’nın müttefiklerini savunma stratejisinde daha agresif bir yaklaşımı benimsediğini gösteriyor.
Koalisyon Üyesi Devletlere Karşı Yaklaşım: Bir ülkenin koalisyon üyesi olarak Rusya’ya saldırması, tüm koalisyonu kapsayan bir saldırı olarak değerlendirilecek. Bu yaklaşım, NATO ve benzeri yapıları dolaylı olarak hedef alıyor.
Zamanlama neden önemli?
Bu değişiklikler, uluslararası arenada gerilimin tırmandığı bir döneme denk geldi. ABD’nin Ukrayna’ya uzun menzilli ATACMS füzeleri kullanma izni vermesi ve Rusya’nın bu kararı “doğrudan çatışmaya davet” olarak yorumlaması, yeni doktrinin gerekçesi olarak gösteriliyor. Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, yeni düzenlemelerin mevcut koşullara uygun hale getirildiğini vurguladı.
Uluslararası tepkiler
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, G20 zirvesinde yaptığı açıklamada, “Nükleer savaşın asla kazananı olmaz ve bu savaş asla yapılmamalıdır” diyerek nükleer gerilimi azaltma çağrısında bulundu. Ancak Batılı ülkeler, bu yeni doktrini Rusya’nın “nükleer caydırıcılık” stratejisini daha saldırgan hale getirme çabası olarak değerlendiriyor.
Rusya’nın mesajı ne?
Kremlin, bu yeni doktrinin dikkatle incelenmesi gerektiğini belirterek, diğer ülkeleri bu düzenlemelere uygun hareket etmeye çağırdı. Putin’in değişiklikleri, Rusya’nın kendi kırmızı çizgilerini net bir şekilde ortaya koyduğunu ve bunların ihlal edilmesine izin vermeyeceğini gösteriyor.
ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’nın ABD yapımı uzun menzilli ATACMS füzelerini Rusya topraklarında kullanmasına onay verdi.
Turizm Tatil Seyahat öneriyor: WTS ile UEFA Şampiyonlar Ligi Maçlarına Özel Turlar