Kamerun’da şiddetli yağışların ardından gelen toprak kayması

Kamerun’un Bamenda bölgesinde şiddetli yağışların ardından meydana gelen toprak kayması, can kayıplarına ve büyük çaplı kayıplara yol açtı.

Kamerun’da felaket

Yerel yetkililer, 3 yolcu otobüsü ve bazı işçilerin çalıştığı alanların toprak altında kaldığını belirtti. Olayda şu ana kadar 4 kişinin yaşamını yitirdiği doğrulanırken, yaklaşık 50 kişiden ise hâlâ haber alınamıyor. Zorlu hava koşulları ve bölgedeki riskli alanlar nedeniyle arama kurtarma ekipleri çalışmalarını güçlükle sürdürüyor. Kamerun’da yağışlı mevsimlerde sık yaşanan bu tür doğal afetler, bölgenin altyapı sorunlarını ve önlem eksikliklerini bir kez daha gündeme taşıdı.

Son Yıllarda Doğal Afetlerin Artışının Sebepleri:

İklim değişikliği, hızlı şehirleşme ve doğal ekosistemlerin bozulması, son yıllarda doğal afetlerin dünya genelinde artmasına neden oluyor. Bu artış, çevresel ve toplumsal riskleri beraberinde getiriyor.

1. İklim Değişikliğinin Etkileri

Küresel ısınma, dünyadaki iklim dengelerini hızla değiştirerek aşırı hava olaylarını tetikliyor. Atmosferdeki sera gazı birikimiyle birlikte sıcaklıklar yükseliyor; bu da kuraklık, sel, kasırga, orman yangınları gibi aşırı hava olaylarının sıklığını ve şiddetini artırıyor. Örneğin, yükselen sıcaklıklar, deniz seviyelerinin yükselmesine ve kıyı bölgelerinde sık sık meydana gelen su baskınlarına neden oluyor. Kamerun’daki gibi şiddetli yağışların ardından gelen toprak kaymaları da aşırı yağışların bir sonucu olarak sıkça gözlemleniyor.

2. Ormansızlaşma ve Toprak Erozyonu

Ormansızlaşma ve tarım alanlarının genişlemesi, ekosistemlerde önemli bir değişim yaratıyor. Ormanlar, su döngüsünü düzenleyen ve toprağı koruyan doğal bariyerlerdir. Ancak ormanların tahrip edilmesiyle birlikte toprak erozyonu artıyor, bu da toprak kaymaları ve çölleşme riskini yükseltiyor. Ağaçlar, kökleriyle toprağı tutarak ani yağışlarda meydana gelebilecek kaymaları engelleyebilecek bir savunma sağlıyor. Orman örtüsünün kaybolması, örneğin Kamerun gibi bölgelerde toprak kaymaları ve sel olaylarının daha sık görülmesine yol açıyor.

3. Hızlı Şehirleşme ve Kontrolsüz Yapılaşma

Dünyada artan nüfusla birlikte kentleşme hızlı bir şekilde genişliyor. Bu büyüme, özellikle altyapı yetersizliği olan bölgelerde kontrolsüz yapılaşmaya neden oluyor. Nehir yataklarına, dağlık alanlara veya ormanlık bölgelere yapılan yerleşimler, doğal afet risklerini büyük ölçüde artırıyor. Su drenaj sistemleri eksik veya yetersiz olduğunda, aşırı yağışlarda sel baskınları ve su taşkınları meydana gelebiliyor. Özellikle mega şehirlerde yetersiz altyapı, afetlerin daha fazla can ve mal kaybına yol açmasına neden oluyor.

4. Ekosistem Dengesinin Bozulması

Ekosistemler, doğal süreçlerin dengede kalması için hayati önem taşır. Ancak tarım, sanayi ve şehirleşmenin ekosistemleri bozması, afetlere karşı savunmasız bir çevre yaratıyor. Denizlerdeki mercan resiflerinin azalması, kıyı bölgelerinde su taşkınlarını önleme işlevini yerine getiremeyen bir ekosistem oluşturuyor. Benzer şekilde, sulak alanların kurutulması da doğal su filtreleme sistemlerini bozarak sellerin daha fazla zarar vermesine yol açıyor.

5. Küresel Bağlantılar ve Afetlerin Ekonomik Etkileri

Afetlerin dünya genelinde yaygınlaşması, küresel ekonomiye ve tedarik zincirlerine ciddi zararlar veriyor. Herhangi bir bölgede meydana gelen afet, tedarik zincirlerini kesintiye uğratarak tüm dünyayı etkileyebiliyor. Örneğin, büyük kasırgalar veya depremler, yalnızca o bölgeyi değil, ticaret akışlarını da aksatıyor. Bu da tarım, sanayi ve enerji kaynaklarında ekonomik maliyetlerin artmasına neden oluyor.

Çözüm Önerileri ve Risk Azaltma Stratejileri

Küresel çapta doğal afetlerin etkilerini azaltmak için birkaç çözüm önerisi bulunuyor:

Yeşil Altyapı ve Doğal Bariyerlerin Korunması: Ormanlık alanların korunması ve sulak alanların restore edilmesi, doğal afetlere karşı doğal bir savunma sağlar.

Afet Risk Azaltma Programları: Ülkelerin, afet risklerini azaltmaya yönelik kapsamlı programlar oluşturması ve uygulanması gerekiyor. Özellikle yüksek riskli bölgelerde altyapı geliştirme çalışmaları yapılmalı.

İklim Dostu Politikalar: Karbon salınımının azaltılması ve yenilenebilir enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması gibi önlemler, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletebilir.

Bilimsel Araştırmalar ve Teknoloji Kullanımı: Afet tahminleri için bilimsel veriler ve erken uyarı sistemleri kullanılmalıdır. Teknoloji, afetlerin önceden tahmin edilmesi ve müdahale için önemlidir.

Valencia Özerk Yönetimi, selin yol açtığı hasarların giderilmesi ve kentin yeniden inşası için merkezi hükümetten 31 milyar 402 milyon avro destek istedi.

Turizm Tatil Seyahat öneriyor: Maldivler’de çekilen en iyi filmler, gezi rehberi ve en iyi plajlar