Narin’in annesi Yüksel Güran’ın ifadesi ortaya çıktı
Tüm Türkiye Narin'in acısını yüreğinde taşıyor. 8 yaşındaki kızın öldürülmesinin ardından 10 kişi tutuklandı. Tutuklanan isimlerden olan anne Yüksek Güran'ın ifadesi ortaya çıktı.
Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içerisinde ve üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan 10 şüpheliden annesi Yüksel Güran’ın ifadesi, ortaya çıktı.
Narin’in annesi olay gününü tek tek anlattı
Yüksel Güran, ifadesinde, olay gününü anlatarak, “Sabah 5 gibi kalktım. Bahçeden bamya topladım. Baktım ki bir hindi bahçede ölmüş ve yarısı yenmiş. Geri kalan yarısı da yerde kalmıştı. Saat 06.00 sıralarıydı. Gittim eve O.’yu kaldırdım. İşe gidecekti. Hemen aşağıya indim. İndikten sonra damdakilerin hepsi indiler. Sonra bana, ‘Sofrayı kur, M. de kahvaltıya gelecek’ dediler. Ben de sofrayı kurup, kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra M. ve eşim Arif, Batman’a gittiler. Baran da onlarla birlikte kalktı, gitti.
Kalktıklarında saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Sofrayı kaldırdık. Enes banyoya girdi ve çıktı. Ben ve Narin evdeydik. Çamaşır makinemiz bozuktu. H.’yi aradım. Makinesi boşsa ‘Elbiseleri getireceğim’ dedim. Sonra elbiseleri alıp, buraya götürdüm. Daha sonra dönüp, evimi toparladım. Çocuklar da evdeydi. Hepsi, ‘Ağabeyimiz oyuncak getirmemiş’ diyerek şakalaşıp, oynuyorlardı. Balkonu yıkadım. Saat kaç olduğunu bilmiyorum. Sonra amcamın gelininin evine gittim. Batman’dan gelmişti. Evleri bizim evin arkasındadır. Ev, kız kardeşim S.K.’nin evidir. Burada kahveyi içtikten sonra Ferhat gelip, bana Enes’in ona, ‘Anne gelsin, acıktık’ dediğini söyledi. Ben de eve gittim. Saat 12.00 gibiydi. Biraz evde çocuklarla oynadım. Sonra çocuklar patates kızartması istedi. Ben de onlara patates kızartması yaptım. Narin ve E., telefon için kavga ediyorlardı. ‘Onlara neden böyle yapıyorsunuz’ diyerek telefonu onlardan aldım” dedi.
Narin’in ne giydiğini görmemiş
Yüksel Güran, ifadesinde, şöyle devam etti:
“Saat 13.00’tü. Sofra üzerinde yemek yiyorduk. Sonra sofrayı topladım. Kızım Narin toz alıyordu. Koltukta uzanıyordum. Narin bana, ‘Kur’an kursuna geç kaldım’ dedi. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum. ‘Kızım hava sıcaktır, gitme’ dedim. O da çok ısrar etti ve bana, ‘Saat 16.00’ya kadar kurs var, gitmek istiyorum sonra Hüseyin amcanın evine gideceğim’ dedi. ‘Bana onları çok özledim’ dedi. Çok ısrar etti. Gitmek için ısrarlı şekilde çığlıklar atıyordu. Narin yaz boyunca hiç evden çıkmamıştı. Hatta kızıma, ‘Kızım bacakların çıplak bu haliyle insan kursa gider mi’ dedim. Üzerine siyah şort ve tişört giymişti. Sonra M. geldi. Bu sırada Narin dışarı çıkmıştı. Narin’in dışarı çıktığını görmedim. Bu nedenle dışarı çıktığında ne giydiğini görmedim. Oturma odasında oturuyordum. Bu oda evin çıkış kapısını görmemektedir. M. geldi ve biraz konuştuk. Çok yorulmuştum, orada yattım. M. de orada yattı. Enes de orada yatıyordu. E. ise telefon ile oynuyordu. Bir ara uyanıp, mutfağa gidip, su içip, tekrar yattım. Sonra kalktım. M. uyanıktı. Elinde benim telefonum vardı. Bana, ‘Yenge elbiselerimizi getirdi’ dedi. Ben de ona ‘Neden beni uyandırmadın’ dedi. O da ‘Yenge bırakmadı’ dedi. Sonra H. geldi. H. dönüşte bana kendisine ait su dinamonun şalterini kapattığını söyledi. İlk geldiğinde dinamonun şalterini açıp, ikinci gelişinde şalteri kapatmıştı. H. ikinci gelişinde Enes uyuyordu. H.’nin evime ilk gelip, beni uyandırmadan dönmesi ile ikinci geldiği süre arasında ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Ancak geldiğinde uyanmıştım. H.’nin su dinamosu şalteri, Salim’in evinin kapısının hemen önündedir. Salim ile H.’nin dinamosu aynı şalteri kullanmaktadır. H. geldiğinde biraz oturup, sohbet ettik. Valizi getirdim. Valizin içerisindeki tüm elbiseler, Enes’e aitti. Elbiselerin tümünü H. ile katlayıp, valize koyduk. Oturmaya devam ettik.”
Yüksel Güran, ifadesinde, “Bu sırada Enes’in telefonu çaldı. Kim olduğunu sorduğumda, ‘Arkadaşlarım’ dedi. Sonra Enes kalkıp, evin içeri kısmında gitti. Sonra da evden çıktı, gitti. Enes eve gelmedi. Bu sırada eltim ve ben içeride oturduk. Bayağı oturduk. Konuştuk. H. bir süre sonra evden çıktı. H. çıkarken eve Enes geldi. Enes geldiğinde babasını yemek için aradı. Sonra mutfağa gidip, yemeği ocağa bıraktım. Sonra gidip, dinamoyu çalıştırıp, geri eve geldim. Sonra balkonumu yıkadım ve suyu bahçeye verdim. Sonra içeriye girdim. Baktım etim pişmişti. Mutfağı ve evi toplayıp, dama çıktım. Dama yatakları sermek için çıkmıştım. Damda iken Enes’in sesi gelmekteydi. Aşağı indiğimde Eren’i gördüm. Eren’e, ‘Abin orada mı’ diye sordum. O da ‘Evet’ dedi. Ben de gidip, Enes’i çağırdım. 20-30 metre çocuklardan uzaktaydım. Çocuklar sigara içmekteydi. Sigara içtikleri için kendilerini uyarıp, tembihledim. 20-30 metre uzakta Enes, U., ismini İ. ya da Y. olarak bildiğim çocuklarla beraber oturuyorlardı. Saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Ancak hava kararmaya başlamıştı. Enes’e seslenip, ‘Oğlum bana yardım et’ dedim. Oğlum Enes geldi, bana yardım etti ve ahırın penceresini kapattık. Pencere yüksektedir. Enes’in yardımıyla birlikte ahırın penceresini kapatmıştık. Hindileri ahıra koyduk. Sonra eltim olan muhtarın eşi M.G., yanındaki kızı ve kız kardeşleri hep birlikte kapıda oturuyorlardı. M.’nin ameliyat olan babasının sağlık durumunu sorup, elbise konusuna girdiklerinde, ‘Beni tutmayın, evde pilavım ateşin üzerinde’ diyerek oradan ayrılıp, eve gittim. Eve geldiğimde çocuklar da eve doğru geliyorlardı. ‘Muhammed’e git, kardeşin Narin’i de yemeğe çağır’ dedim” dedi.
Yüksel Güran, ifadesinin devamında, şunları anlattı:
“Mutfağa girene kadar Muhammed eve döndü ve ‘Narin orada değil’ dedi. Dışarı fırlayarak, ‘Enes sen camiye git bak’ dedim ve ben de tepeye çıktım. Tepeden Maşallah’ı çağırdım. Çünkü daha önce yüzlerce defa Narin’i, Maşallah’ın evine bırakmıştım. Kurstan sonra orada olabileceğini düşünerek oraya gittim. Narin’i sordum. Maşallah bana Narin’in orada olmadığını söyledi. S. de oradaydı. ‘Narin sizde değil mi’ diye sordum. Çünkü İ.H.G.’nin de küçük kızı vardı. Belki oradadır diye düşünmüştüm. Sonra H.’yi aradım. ‘Narin orada değil mi’ diye sordum. O da ‘Yok, burada değil’ dedi. Sonra H.’nin kızı E.’yi, Y.’nin evine Narin’i sormaya gönderdim. Sonra çocuklarım Eren veya Muhammed’e telefonumda Y.’nin telefonunun numarasını bulmalarını söyledim. Enes de bu sırada caminin orada Narin’i arıyordu. S.’yi de arayıp, Narin’i sordum. Gittik, halası A.K.’nin kapısını çaldık. Narin’i sorduk ve ‘Orada değil’ dediler. Hemen camiye gittik. Cami inşaattır. Belki bir yere düşmüştür diye oraya gittik. Caminin kapısına gidip, feryat edip, ‘Narin burada mı’ diye sordum. O sırada İ.K., bana saat 18.00’de Narin’i cami civarında gördüğünü söyledi. Onun bunu söylemesi üzerine biraz gevşedim. Dedim belki arkadaşları ile oynamaya dalmıştır. Sonra eve gittiğimde bütün köy toplandı.”
‘17.00-17.30 sıralarında narini gördüğünü söyledi’
Yüksek Güran, ifadesinde, “Hava kararmıştı. Ancak saatin kaç olduğunu bilmediğim bir sırada Maşallah’ı tekrardan gördüm. Kendisi de bana 17.00-17.30 sıralarında Narin’i gördüğünü söyledi. Ancak Narin’i bulamadık. Ağlayıp, çocuklarım da aşağıya inip, çeşmeye koşmaya başladık. Bütün köylü, Narin’i aramaya başladık. Ancak bulamadık. Kocama Narin’in kaybolduğunu söylemedim. Ancak köyden biri, kocamı arayıp, Narin’in kaybolduğunu söylemiş. O da beni aradı ve ‘Narin nerede’ diye sordu. ‘Ben de bilmiyorum’ dedim ve kocam telefonu kapattı. Saat kaçta aradı, bilmiyorum. Narin’in biri ayağında, diğeri de eskisi evde olmak üzere iki adet terliği vardır. Evdeki terliğinin rengi pembedir. Terliğin önünde ne olduğunu hatırlamıyorum. Terliği halen evdedir. Salim ile hiç görüşmedim. Ancak bu görüşmeler varsa çocuklarım yapmış olabilir. Nereye gitsem Arif’in telefonu yanımızda olduğu için kendi telefonumu evde bırakıp, öyle giderim. Arif ile nişanlanmadan önce Salim ile M. nişanlandı. Salim nişanlandıktan sonra Arif askere gitti. Arif acemi birliğinden döndükten sonra Arif ile nişanlandık. Benim mutlu bir ailem vardır” dedi.
‘Saatler yanlış olabilir’
‘Tüm gün evde olduğunu, özellikle Narin’in kaybolduğu saatlerde evde olduğunu beyan etmenize rağmen Narin’in 15.15’te kurstan gelerek patika yola girmekte ve evlerinin olduğu tepeye çıktıktan sonra dönüp, arkadaşlarına el salladığı dosya kapsamında sabit olmasına karşın Narin’in eve gelmediğini beyan ettiniz. Bu hususta söyleyecekleriniz neler?’ sorusuna Yüksel Güran, “Bahsettiğiniz saatlerde eltim H.’nin bizde olduğunu hatırlıyorum. O geldiğinde yatıp, uyuyorduk” dedi.
Daha sonra kollukta müşteki olarak alınan ifadesinde H.’nin saat 16.00 sıralarında eve geldiğini beyan etmesine rağmen şu anki ifadesinde 15.15’te beraber oturduklarını söylemesi ile ilgili soru üzerine, Yüksek Güran, “Saate bakmadığımdan saatleri hatalı söylemiş olabilirim. Her iki ifademde de söylemiş olduğum saatler yanlış olabilir. Uyuduğumdan H.’nin saat kaçta eve geldiğini bilmiyorum” diyerek karşılık verdi.
Olay günü 15.15 sıralarında Salim ile bir arada olup olmadığı sorusuna ise Yüksel Güran, “Hayır değildim. Salim’i sadece dinamoyu çalıştırmaya gittiğimde, hacı Hüseyin’in evinin önünde gördüm. Kendisi ile bir araya da gelmedik” cevabını verdi.
SORULARA KARŞI YÜKSEL GÜRAN’IN CEVAPLARI
*Narin sizin evinize patikayı çıkıp yukarıya geldiğinde sizle Salim’in ilişkisine denk gelmesi nedeniyle mi öldürdünüz?
-Kesinlikle Narin’i görmedim. Benim bu adamla da herhangi bir ilişkim olamaz.
*Eylemi siz gerçekleştirmediyseniz kimin gerçekleştirdiğini düşünüyorsunuz?
-Benim şüphelendiğim kimse yoktur. Kocamın da husumetlisi olup, olmadığını bilmiyorum.
*Nevzat Bahtiyar ifadesinde sizin ahırınızın olduğu kısımdan Salim’in kendisine doğru “Nevzat hazırlan, seninle işimiz var” diye bağırdığını beyan ettiği, sizin evin konumu Nevzat’ın bulunduğu yere daha yakın olması da değerlendirildiğinde Salim’in bu seslenmesini duyup duymadınız mı?
-Kesinlikle böyle bir seslenme duymadım. Evde klima çalışmaktaydı. Pencereler de bu nedenle kapalıydı. Saat 05.00’te uyandığımızdan, her gün o saatlerde klimayı çalıştırarak uyumaktayız. Bu nedenle bu seslenmeyi duymamış olabilirim.
*Evinizde bulunan halıları, Narin’in kaybolduğu gün veya sonrasında değiştirdiniz mi?
-Halıları değiştirmedim. Ancak eve insanların gelip, gitmesi nedeniyle hatırladığım kadarıyla 5-6’ncı günde kız kardeşim Y. bana gelerek halıların kirlendiğini, temiz halım olup olmadığını sordu. Ben de temiz halım olduğunu söyledim. Y., temiz halıyı alıp, serdi. Eski halım da evde yıkanmamış halde bulunmaktadır.
*Narin’in kaybolduğu gün Salim’e veya herhangi bir kimseye battaniye verdiniz mi?
-Kimseye herhangi bir battaniye vermedim. Ancak olay nedeniyle evime gelen giden çok fazla olduğundan benim evimden Salim’in evine uyumak için battaniye götürülmüşse de bir bilgim yoktur. Şehir dışından bu olay nedeniyle ziyaretimize gelenlerin çoğunluğu benim evim, Salim’in evi ve kız kardeşim S.K.’nin evinde uyumaktaydı.
*Salim’e ait beyaz Renault 19 Europa marka aracın sol ön koltuğunda kızınız Narin Güran’a ait DNA örnekleri çıktığını biliyor musunuz? Babası Arif Güran’ın arabasında arama yapılmasına rağmen çıkmayan DNA örnekleri Salim Güran’ın aracında neden çıkmış olabilir?
-Ailecek hiçbir zaman Salim’in arabasına binmedik. Narin kızım da bizden ayrı kesinlikle binmedi. 14 Temmuz 2024 tarihinde Berat’ın nişan merasim günü eşim Arif’in Mersin ilinde olması nedeniyle Salim’in aracına Narin, Eren, Ecrin, Damla, Hediye, Miran bindiler. Aracı Devran sürmekteydi. Benim kızım Narin aracın arka koltuğuna bindi. Aracın ön yolcu koltuğunda Fuat’ın karısı H. oturmaktaydı. Bu araca hiç binmedim. Narin de bunun dışında bu arabaya hiç binmedi.
*Narin’in kaybolduğunu neden eşiniz Arif’e bildirmediniz?
-Eşimin Batman ilinden eve döndüğünü ve yolda olduğunu biliyordum. Telaşa düşerse kaza yapar diye kendisine haber vermedim. Eşim döndüğünde kendisine haber vermediğim için bana kızdı.
*Nevzat Bahtiyar ifadesinde kızınız Narin Güran’ın cansız bedenini kendisine Salim’in verdiğini belirmişti. Bu hususta ne biliyorsunuz, anlatınız?
-Hiçbir bilgim yoktur. Nevzat ve Salim her zaman birlikte gezerler. İyi arkadaştırlar. Onları her zaman birlikte görüyordum. Dost olduklarını biliyorum. Bu hususu, ilk defa jandarmada, gözaltına alındığımda öğrendim. Bizim Salim ile ailecek herhangi bir husumetimiz yoktur. Kızıma neden zarar verdiğini bilmiyorum. İfademe başkaca ekleyeceğim bir şey yoktur. Salim’in bize neden böyle bir şey yaptığını bilmiyorum.”
Kadıköy Postası öneriyor: Ataşehir’de feci kaza
Ali Yerlikaya, Narin’in ailesine neden başsağlığı dilemedi?
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Narin Güran cinayetiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.